Sayfalar

29 Kasım 2010 Pazartesi

El Clasico'nun galibi Federer!

ATP  sezonu, tenisin 'el clasico'suyla Nadal-Federer maçıyla son buldu. Önce Roland Garros sonra Wimbledon ve US Open'da herkes bu finali bekledi ama Federer buna bir türlü izin vermemişti. Nihayet sezonun son maçında buluştular ve tenisin en büyük rekabetlerinden birini bize bir kez daha izletme zevki yaşattılar. Yarı finaldeki Nadal-Murray maçı kadar güzel ve çekişmeli bir maç olmasa da Federer çok iyi bir oyunla, dünyanın 1 numarasını devirerek sezonu şampiyon bitirmeyi başardı.
İki tenisçinin sezon durumlarına bakarsak; Federer'in en kötü Nadal'ınsa en iyi sezonu bu finalle noktaladıklarını söyleyebiliriz. 



Sezon sonu turnuvasını Federer kazanmasına rağmen 2010 yılının kesinlikle Nadal'ın yılıydı. Sezonu 3 Grand Slam (Roland Garros, Wimbledon, US Open), 3 Masters turnuvası (Madrid, Roma, Monte Carlo) ve Tokyo şampiyonluklarını kazanarak 1 numarada tamamladı. Üstelik kariyerinin zirvesine 2009 yılında yaşadığı fiziksel ve psikolojik düşüşün ve 'artık eskisi gibi olamaz' yorumlarının ardından ulaştı. Önce Monte Carlo, Roma, Madrid ve Roland Garros'u yani toprak zemindeki 4 büyük turnuvayı kazanarak 'toprak slam' yaptı.  Madrid'de Federer'i yenerken Pete Sampras'tan en çok Masters şampiyonluğu rekorunu da aldı. (Federer kazansa rekoru o kıraacaktı.) Sonra asla kazanamaz dedikleri dönemde US Open'ı kazanarak 'kariyer grand slam' yaptı ve bunu en genç başaran tenisçi oldu.

Federer'in Avustralya Açık'ı kazandıktan sonra başlayan düşüşünü formsuzluk, sakatlık veya yaşlılığa bağlayabiliriz. Bu sezon önce 1 numarayı Nadal'a, sonra da 2 numarayı Djokovic'e vererek Kasım 2003'ten beri ilk kez 3 numaraya geriledi. Evet belki bu tabloya tenisi takip etmeyen biri baktığında 'bu mu başarısızlık?' diyebilir ama Federer'i tanıyanlar onun büyük kayıp olduğunu bilir. Efsane olmak bu yüzden kolay değil!

Sonuç olarak kötü sezonu şampiyonlukla tamamlayarak moral kazanan Federer ve diğer tenisçiler arasında yine Federer'le birlikte en formda olduğunu gösteren Nadal, Avustralya Açık'ta favori olduklarını gösterdiler.

Son olarak; dün gece hem benim, hem de Rafael için mutsuz bitmiş olsa da ekselanslarına saygımızı sunuyor ve heyecanla Avustralya Açık'ı bekliyoruz! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder